Al Laurence Dimeola, 1954, ABD
Çocukluğu ve lise yılları New Jersey’de geçmiştir. Çocukluktan itibaren gitar çalmaya başlar ve bir süreliğine The Beatles ve Elvis Presley’in etkisinde kalır. Sonradan Down Beat’e verdiği röportajda şunları söylüyor o zamanlar için: “Günde 8 – 10 saat gitar çalışırdım ve gitarla gidebileceğim müzikal yönü arardım.” O dönemlerde jazz müzikteki idolleri Tal Farlow ve Kenny Burrell’dır fakat sonradan Larry Coryell’i keşfedince jazz, blues ve rock formlarının tamamını gitarında birleştirmeye çalışır. Coryell için şunları söylemiştir: “The Godfather of Fusion.” Hatta bir dönem Larry’i görmek için otobüse binip o her nerede konser veriyorsa oraya gider.
1971’de Berklee College of Music’e girer. Okulda bir fusion grubu kurarlar ve bazı kayıtlar Al Di’nin bir arkadaşı vasıtasıyla Chick Corea’ya ulaşır. Sonrası için Al Di Meola şöyle diyor: “Bir cuma akşamüstü Boston’daki dairemde oturuyordum ve Chick aradı. Beni New York’ta provalara çağırdı. Bu duruma inanamadım fakat 10 dakikada çantaya birkaç elbisemi koydum ve New York’a doğru yola çıktım. Boston’daki o dairemi de bir daha görmedim.” O hafta sonu provasından sonra Return to Forever grubuyla Carnegie Hall’da konsere çıkar. Yıl 1974’tür ve Al dünyaca tanınır. Chick Corea hayatındaki en büyük ilham verici kişilerden biridir. RTF ile 3 albümden sonra grup dağılır ve solo kariyeri başlar. 1976’ta ilk albümü olan Land of the Midnight Sun’ı çıkarır.
1980 yılında John McLaughlin ve Paco De Lucia ile birlikte The Guitar Trio’yu kurarlar. İki milyondan fazla satan Friday Night In San Francisco albümünü yayımlarlar. 80 ile 83 yılları arasında dünyayı dolaşırlar. Sonrasında 90ların ortasına kadar solo albümlerine devam eder. 1995’te Stanley Clarke ve Jean-Luc Ponty ile birlikte bir trio daha kurar. 2008 yılında RTF ile 25. kuruluş yıldönümü kapsamında yeniden dünya turnesine çıkar. Fakat Meola’nın asıl ağırlık verdiği grubu World Sinfonia’dır. Bu grup 1990 yılında kurulur ve halen bu grupla birlikte çalmaktadır. Şöyle demektedir: “Herkes çok mutlu ve tamamen müziğin içerisinde. RTF ile tur çok keyifliydi ve seyirciler için harikaydı fakat o nostaljik bir şeydi. Ben daha çok gittikçe güzel bir şeye dönüşen World Sinfonia’ya ilgi duyuyorum.”
Sonuç olarak Al Di Meola’nın müziğini şöyle tanımlayabiliriz: Ritmik anlamda fazlaca değişken olan, melodik anlamda oldukça akıcı ve şiirsel, birçok müzikal formu aynı anda duyabileceğimiz, oldukça komplike bir müzik… Tek bir parça içerisindeki bu değişkenlik ve çeşitlilik, alçalma-yükselme onun müziğini etkileyici kılan özelliklerden… Tabi bunlar kariyeri için de geçerlidir. Fusion, tango, Latin, Ortadoğu, klasik jazz, klasik müzik gibi türlerin her birinden tınılar duyulabilir.
Ayrıca kariyeri boyunca birçok farklı müzik türünden sanatçıyla da çalışmıştır: Luciano Pavarotti, Paul Simon, Dave Matthews, Manuel Barrueco, Yutaka Kobayashi, Phil Collins, Carlos Santana, Steve Winwood, Wayne Shorter, Tony Williams, Herbie Hancock, Gonzalo Rubalcaba, Milton Nascimento, Egberto Gismonti, Stevie Wonder, Les Paul, Jimmy Page, Steve Vai, Frank Zappa…
Yeni bir yayın adresi bulana kadar tatildeyiz sevgili Caz ve Söz Sakinleri. Haberdar olmak için facebook sayfamıza katılabilirsiniz.
Al Di Meola
30 Nisan 2010 Cuma § 0
Bu nedir?
Şu anda incelediğiniz Al Di Meola yazısı Caz Sakinleri programına aittir.
NOTLAR
- Yorum yazılmamış
- Kısayollar: Al Di Meola, Caz, Müzik
Müzisyenler
Şairler
Dinleyiciler
Arşiv
- Ağustos 29 - Eylül 5 (2)
- Mayıs 23 - Mayıs 30 (5)
- Mayıs 9 - Mayıs 16 (2)
- Mayıs 2 - Mayıs 9 (3)
- Nisan 25 - Mayıs 2 (7)
- Nisan 18 - Nisan 25 (1)
- Nisan 11 - Nisan 18 (8)
- Nisan 4 - Nisan 11 (2)